Madeni yağ sektörünün küresel devlerinden Castrol, Türkiye’de atık yağ yönetimine yepyeni bir soluk getiren “Castrol Daha Döngüsel” programını hayata geçirdi. Bu yenilikçi girişim, ülkemizdeki atık yağ ekonomisini kökten dönüştürmeyi ve döngüsel ekonomiye entegre etmeyi hedefliyor.
Atık yağların gizli potansiyeli ortaya çıkıyor
“Castrol Daha Döngüsel” programı, işletmelerden toplanan kullanılmış yağların ileri teknolojiyle yeniden baz yağa dönüştürülmesini ve bu baz yağların tekrar ekonomiye kazandırılarak işletmelere sunulmasını kapsıyor. Programın teknik altyapısı ise, gelişmiş yeniden rafinasyon teknolojileriyle öne çıkan TAYRAŞ iş birliğiyle destekleniyor. Bu çığır açan programla, kullanılmış yağlar toplanacak, yeniden baz yağa dönüştürülecek ve bu sayede daha düşük karbon ayak izine sahip yeni madeni yağlar üretilebilecek. Programa katılan işletmeler, gönderdikleri kullanılmış yağ miktarıyla orantılı olarak bedelsiz Castrol ürünleri alacak. Böylece hem çevreye önemli bir katkı sağlanacak hem de işletmelere doğrudan ekonomik fayda sunulacak. Program katılımcısı işletmeler, kullanılmış yağlarını işlenmek üzere TAYRAŞ tesislerine gönderecek.
Tatlısöz: Sektöre öncülük ediyoruz
Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, bu yeni iş modeliyle sektöre öncülük etmenin gururunu yaşadıklarını belirtti. Tatlısöz, “Castrol Daha Döngüsel programını Türkiye genelinde hayata geçirmekten büyük gurur duyuyoruz. Türkiye’de bir ilk olan bu program, işletmeler için kullanılmış yağların geri kazanım sürecini kolaylaştırırken, aynı zamanda Castrol ürünlerine erişim imkanı da sunuyor,” dedi.
Ford Türkiye İş Alanı Lideri Özgür Yücetürk, Castrol ile yürütülen bu iş birliğinin Ford’un sürdürülebilirlik hedefleri açısından güçlü bir adım olduğunu ifade etti.
Tayraş Baz Yağ Rafineri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mehmet Afşin, ise programı hakkında şu değerlendirmeyi yaptı, “Castrol ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, Türkiye’de kullanılmış yağların geri kazanımı konusunda değerli bir örnek teşkil ediyor. Ömrünü tamamlamış yağların ileri teknolojiler kullanılarak daha düşük karbon ayak izine sahip baz yağlara dönüştürülmesi hem ekonomik değer yaratıyor hem de Türkiye’de daha döngüsel bir yağ ekonomisinin temellerinin atılmasına katkı sağlıyor” dedi.
