Türkiye’de araç sahibi olmak hem bireyler hem de şirketler için yüksek vergi yükü ve işletim maliyetleri nedeniyle her geçen gün zorlaşırken, araç kiralama çözümü bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Ortalama 300 bin kiralık aracın yollarda seyrettiği ülkemizde, finans maliyetlerinin yıllık yüzde 50’lere geldiği ekonomik atmosferde, ekonomik B-C segmenti araçlarda aylık 35 bin TL tasarruf sağlıyor. Ancak araç kiralamaya olan talep, beraberinde süreci kötüye kullanan kişi ve kurumların her geçen gün çoğalmasına neden oluyor.
Ağırlıkla bireysel ve kısa dönem kiralamalarda mağduriyetin sık yaşandığını kaydeden LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, “Bunun en temel nedeni ise
kısa dönemde, kiralama ücretinin peşin olarak kredi kartından ya da havale yoluyla ödenmesi. Orta ve uzun dönem operasyonel kiralamada ise en sık yaşanan mağduriyetler; hizmet veren firmanın yetersiz iş bilgisi, sermaye ve teknik alt yapı dolayısıyla operasyon süreçlerinde oluşan aksamalar, kira süresi içerisinde hizmet veren firmanın konkordato ya da iflas etmesi dolayısıyla aracın trafik görevlileri tarafından bağlanması ve işlerin aksaması, araç iadesi sonrasında çıkan yüksek faturalar, kaza, hasar onarım süreçlerinde yetersizlikler.” açıklamasını yaptı.
“Araç bedeli fazla ucuzsa iki kere düşünün”
Reklamla üst sıralarda çıkan taklit sitelere ve çok uygun fiyat sunan firmalara dikkat edilmesi gerektiğini de söyleyen Nazik “Araç kiralamak istiyorum diye arama motoruna yazdığınızda en üstte reklam veren firmalar çıkacaktır. Reklamlara tıkladığınızda karşınıza çıkan firmanın gerçekliği ve güvenilirliğinden emin olun. Firmanın kendi web sitesi mi değil mi araştırın, firmanın unvanını arama motorunda arattırın ve kurumsal firma numaralarını arayıp konuşun. Şu anda Türkiye’de yaklaşık olarak 180 güvenilir araç kiralama firması bulunuyor diyebiliriz. Özellikle araç kira ücretlerinin yüksek olduğu yaz döneminde sektörde önde gelen bilinen markaların taklit siteleri yapılır ve bu taklit sitelerde piyasa koşullarının çok altında fiyatlarla araçlar listelenir, rezervasyon için ödeme istenir ve paralar toplanır. Sırf fiyatı çok uygun diye ödeme yaptığınızda artık siz de mağdurlar kervanına katılırsınız. Bir hizmetin, ürünün ortalama piyasa değeri vardır, hiçbir güvenilir firma bu değerlerin radikal şekilde altına inemez. Standart sapma kadar aşağı ya da yukarı yönlü farklar olur ancak uçurum olmaz. Ekonomik bir aracın günlük kiralama fiyat seviyesi 1.000TL ise bunu 400TL’ye yapan bir firma olamaz, böyle bir durumda iki kez düşünün. Mutlaka müşteri yorumlarını ve referansları araştırın.” dedi.
“Kullanıcı hatası” durumuna dikkat
Kiralanan aracın kasko kapsamının kontrol edilmesi, herhangi kaza anında olası sorunların çıkmasına engel olurken, teslim alınan aracın içini, dışını iyi gözlemlemek gerekiyor. Motorda herhangi bir arıza çıkması durumunda yol yardımı veya operasyon merkezini arayıp aracı hareket ettirmemek gerektiğini söyleyen Nazik, “Eğer aracı hareket ettirir ve motora zarar verirseniz, bu kullanıcı hatası olarak kayıtlara geçebilir, dikkat etmekte fayda var.” uyarısını yaptı.
Otomotivde “sinekleri öldüren değil bataklığı kurutacak kökten çözüm gerekiyor”
Araç kiralama, ikinci el ve sıfır kilometre araç satışlarında yıllardır mağduriyetler yaşandığının altını çizen Nazik “Bu anlamda kanun yapıcılara da görev düşüyor, bugünlerde gıda sektöründe yapıldığı gibi benzer sistemle vatandaşların mağduriyet yaşamaması adına olumsuz olaylara adı karışmış, tüketicileri mağdur ettiği kesinleşmiş kiralama şirketleri, ikinci elçiler, sıfır araç bayileri benzer bir yöntemle duyurulabilir veya listesi yayınlanabilir. Yıllarını sektöre vermiş iş insanları bile otomobil alım satımlarında milyonlarca TL’ye varan tutarlarda dolandırıldı. Mağduriyetleri kökten çözmek için hem tüketicilerin daha dikkatli olması hem de kanun yapıcıların da sinekleri öldüren değil bataklığı kurutan çözümler geliştirmesi gerekiyor.” dedi.